İTD 103. Sayı – TAM BAĞIMSIZLIK YOLUNDA 100 YIL


Cumhuriyet kolay kurulmadı.Yapılan eleştirilere bakmayın. Kurucu Lider Mustafa Kemal ATATÜRK’e karşı ileri sürülen savların altında ya kimlik sıkıntısı ya da cehalet yatmakta. Siyasetçilerin yaptıkları eleştirileri ise hiç önemsemeyin. Büyük Önder’in Erzurum Kongresi’nde
giydiği pantolon, ceket ödünçtü (kapak fotoğrafındaki). Buna rağmen bize bu ülkeyi miras bıraktı. Şimdiki politikacıların ne giyindiğine bakınız, sanırım farkı siz de benim gibi anladınız. Ülkemiz, 12 Eylül sonrası yaşadığı aksak demokrasi süreci sonunda otoriter bir rejime doğru sürüklenirken, bu dönemde iktidara gelen AKP dışındaki partiler (2002 öncesi) bile, milletvekili seçimlerinde uygulanan yüzde 10
barajını kaldırmaya niyet etmezken, Atatürk iki defa çok partili sistemi denedi. Üstelik mutlak monarşiden kurtulalı daha birkaç yıl olmuş iken. Mustafa Kemal’i bu denemelere yönelten ne idi? Muammer Aksoy’un yıllar önce yazdığı gibi O’nun ülküsü tam bağımsızlık idi. Tam bağımsızlık iktisadi ve siyasi bağımsızlık demektir. Mustafa Kemal bunun da demokrasi ile mümkün olacağını farkındaydı. Çünkü O, Jean-Jacques Rousseau’nun toplum sözleşmesini okumuştu. Sizce bugün kaç milletvekili, bakan, danışman; Rousseau’yu, M.Duverger’i, S. M. Lipset’i, J.S. Mill’i okumuştur? Bu sayımızda, tam bağımsızlık yoluna çıkışımızın 100. yılı olan 19 Mayıs 1919’u kapak yaptık. Vural Fuat Savaş Hocamızın yazısını ilgiyle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Umarım bizim bu davranışımız diğer kurumsal yapılara örnek olur. İktisat ve Toplum Dergisi Üniversitelerde etkinliğimiz yükselen bir ivme ile devam ediyor. 15 Nisan-15 Mayıs aralığında Bingöl Üniversitesinde “İİBF Vizyon Çalıştayı’na” katıldık. Daha sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi ile ortak panel yaptık. Daha sonra da Hacettepe Üniversitesinde İktisat ve İnsan konulu panel serisinde yer aldık. İTD, hızla Türkiye’de iktisatçıların ve iktisat bölümü öğrencilerinin platformu haline geliyor. Aramıza yeni akademisyenler katılıyor. Kendilerine hoş geldiniz diyoruz.

Sevgiyle ve okuyarak kalın.

Ömer Faruk Çolak

Bir cevap yazın